Etiket: çocuk edebiyatı
-
DÜNYA ÇOCUK EDEBİYATI / KÖK ESERLER 1/ ANDERSEN MASALLARI
Andersen Masalları; Küçük İda, “Peki, ya en güzel çiçekler nerede dans ederler?” diye sordu. “Kralın yaz aylarını geçirdiği o büyük şatonun yakınında kentin giriş kapısı var ya, sen o kapıdan sık sık dışarıya çıkmışsındır. Şatonun o çiçek dolu güzel bahçesini de elbette bilirsin. Küçük bir torbanın içinde götürdüğün ekmek ufaklarını yemek için yüzerek yanına kadar…
-
DEDEMİN DENİZALTISI H.L. SARIYÜCE
İzmirli bir çocuk, emekli dedesiyle küçük bir denizaltı yaparlar. Denizaltı alemini tanımak için suya dalarlar. Eşsiz güzellikler içinde, şaşırtıcı balıklar arasında çok heyecanlı geçen bir gezi dönüşü tarihi eser kaçakçılarının deniz altına gizledikleri antika eserleri fark ederler ve polise haber verirler. Bu kez kaçakçılar dede ile torunun peşine düşerler… Arka Kapak Yazısı Günümüz çocuk…
-
KEL GÜVERCİNCİ / Samet BEHRENGİ
Masal deyince veya masal anlatımı deyince akla İranlı yazar Samet Behrengi gelir. Güney Azerbaycan'da doğan yazar Azeri masallarından çok etkiler ve onları derler. Bu çalışması onu ön plana çıkarır. Elimdeki kitap Kırmızı Kedi yayınları 2013 baskılı. Kitabın kapak resmi başka yayınevleri tarafından basılan kitap kapaklarından daha özgün bir çalışma olmuş. Dış ve iç resimler çocuk…
-
PAPKİN GİZEMLİ ŞATO / İDİL ÜNLÜ
İyiliksever, şakaçı, zeki, iyi kalpli, cesur Papkin bir yetimhanede kalıyor. Günlerden bir gün yetimhaneden alınarak bir şatoya götürülüyor. Şato sahibinin oğlu Paşa'yla kahramanımız arasında çok güzel bir dostluk kuruluyor. Fakat şatoda çalışan kahya ile mürebbiye kötü planlar peşinde! Acaba iki sıkı dost, bu planları bozmayı başarabilecek mi? Arka Kapak Yazısı Öğrencilerime ne tür kitaplar okutabilirim…
-
ÇOCUK ve KİTAP 2 / SİZİN DEĞİL ÇOCUĞUN BEĞENİSİ ÖNEMLİ
Öğretmenlik mesleğimde en çok karşılaştığım sorunlardan biride. Velilerin kitap beğenmemesi sorunu ya da bilgiç bir şekilde "Hocam kitap okurken bir şeylerde almalı çocuk" cümlelerini çok duyarım. Nedense kitap denince herkes bu ülkede uzman kesilir. Eline kitap almamış. Hiç çocuğuna örnek olmamış ebeveynler kitap üzerine değerlendirmelerde bulunur. Ve kendi dünya görüşü ve beğenisi olan kitapları çocuğuna…
-
GÜMÜŞ KANAT / CAHİT UÇUK
Minicik yüreklerin, sevgiye ve umuda en çok ihtiyaç duydukları zamanda ortaya çıkar Gümüş Kanat. O, kaybolmayan ümitlerin, hayallerin, ideallerin, günden güne çoğalan sevginin sembolüdür. Küçük yaşta hayatın acı yüzüyle tanışan Kemal; bütün zorlukları sevgi, gayret ve dostluğun en çok da Gümüş Kanat'ın yardımıyla aşar. Onun ardında kara günlerden mavi hayalleri yükselir. Acıları biter güzelliklere kavuşur.…
-
SERÇEKUŞ /CAHİT ZARİFOĞLU
Çocuk edebiyatı deyince muhafazakar kesimin aklına ilk gelen isimlerden biridir Cahit Zarifoğlu. Zarifoğlu'nu çocuk edebiyatında öne çıkaran şey, sanatının zirvesindeyken çocuk kitabı yazmış olmasıdır. Birçok nitelikli yazar ve birçok nitelikli! yazar olduğunu düşünen kimseler çocuk kitabı yazmayı Türkiye'de küçümsemişlerdir. Peyami Safa'yı bir kenara bırakırsak Zarifoğlu inancı gereği, şairliğinin yanında çocuğu öncelemiş ve çocuklar için kitap…
-
ÇOCUĞUM NEDEN KİTAP OKUMUYOR? 1
"Çocuğum neden kitap okumuyor?" sorusundan önce sanırım şu soruyu sormamız gerekiyor. "Çocuğum neden kitap okusun ki?" Günde birkaç saat tv'nin izlendiği, iletişimin azaldığı, internetin insan yaşamında yer ettiği bir zaman diliminde zihnini yoran, vakit alan bir eylemi/okumayı niçin gerçekleştirsin. Unutmayın kitap okumak acıdır fakat meyvesi tatlıdır
-
SOL AYAĞIM
Modern çağın başyapıtlarından biri /Ön Kapak Christy Brown doğuştan beyin felci kurbanıydı. Anacak bu talihsiz küçük bebek İrlanda edebiyatının devleri arasında yerini alacak bir yazarın muhteşem hayal gücüne ve duyarlı zekasına sahipti. Bu, Christy Brown'ın kendi öyküsüdür. Brown çocuğunda okumayı, yazmayı, resim yapmayı ve nihayet daktilo kullanmayı öğrenmek için verdiği mücadeleyi ve bütün bunları sol…
-
KARGAYA ŞARKI /Mehmet GÜLER
Yaşlı bir kargaydı…Gece kadar karaydı. o yüzden "Gecekarası" adını vermişlerdi ona… Kendine "Gecekarası" dendiği zaman üzülmüştü. Bu addan kurtulmak için beyazlaşmayı düşündü. Gidip ırmaklara, göllere, denizlere attı kendini. Her yıkandığı sudan daha beyaz çıkacağını umut etti. Yıkanma işi biter bitmez suyun aynasında kendini merakla, heyecanla seyretti. Aklanacağı yerde cilalanmış gibi daha bir parlaklaştı. Dolayısıyla daha…