GÜMÜŞ KANAT / CAHİT UÇUK

Minicik yüreklerin, sevgiye ve umuda en çok ihtiyaç duydukları zamanda ortaya çıkar Gümüş Kanat. O, kaybolmayan ümitlerin, hayallerin, ideallerin, günden güne çoğalan sevginin sembolüdür. Küçük yaşta hayatın acı yüzüyle tanışan Kemal; bütün zorlukları sevgi, gayret ve dostluğun en çok da Gümüş Kanat'ın yardımıyla aşar. Onun ardında kara günlerden mavi hayalleri yükselir. Acıları biter güzelliklere kavuşur.

Yazarın akıcı, sade ve sevgi dolu kaleminden Gümüş Kanat'ı tanımaya ne dersiniz?..

Arka Kapak Yazısı

Çocukluk yıllarımda Cahit Uçuk'un kitaplarını görmüşsemde fark edememişim. Çocukluğumda okuyamadım/okumadığım bir kitabı Gümüş Kanat. İlk defa, öğrencilerime ne okutayım diye araştırma yaparken karşılaştığım kitaplardan biri. 

Bir ailenin maddi olarak dramatik çöküşü üzerine kurgulanmış, Kemal ise o ailede mutlu bir çocuk idi. Mutlu bir çocuktu diyorum çünkü babası elini matbaa makinasına kaptırır, çalışamaz olur Kemal'in mutluluğu değişen şartlar sonucunda biter. Annesi çalışmaya başlar. Bu mutluğu yazar ilk bölüme adını vererek gösterir "Güzel Günler" arkasından "Alın Yazısı" bölümünde değişen şartları ortaya koyar. Babanın eli ezilmiştir ve evin reisi olan adam "Celil" artık yardıma muhtaç biridir ve kendisini değersiz hisseder. Anne evin işlerinin yanında bir işe girer (Günümüzde böyle fedakar kadınlar azaldı sanırım sadece kadınlar değil evine düşkün evine sahip çıkan erkeklerde azaldı sanırım)

GÜMÜŞ KANAT

Kitaba ismini veren Gümüş Kanat'lı Kuş babasının kurtardığı ve iyi olana kadar Kemal'in baktığı kuş çöken bir çocuğun psikolojik travmasına iyi gelir, Kemal'le kuş konuşur.

Okumaya devam et “GÜMÜŞ KANAT / CAHİT UÇUK”

Share Button

ÇOCUK ve KİTAP 1 /Koşmalı Çocuklar Yorulana Dek Hayellerinde

Duymalı çocuk annesinin kucağında ninnileri, duymalı ki yüzlerce yılın içinden süzülüp gelen ritmi, müziği, kelimeleri hissetmeli. Okunmalı masallar kulağına çocuğun, okunmalı ki sonsuz hayal dünyasını inşa etsin.  Neden hayal dünyasını inşa etsin? Çünkü hayal dünyası yaşamın simülasyonudur(benzer şartları oluşturma, benzetim). Hayatın tekrarı yoktur ama hayal dünyasında binlerce defa yaşanmadan yaşar ve deneyim kazanır. Çocuk hayatta daha az kaza/problem/belirsizlik yaşar…

Çocuğun algılarının en açık olduğu yaşlar  bebeklik yaşıdır. O yaşta duyduğu, gördüğü şeyleri anlamlandırma çabasına girer fakat yeteri kadar anlamlandıramayabilir. Ama anlamlandırmanın ötesinde algıları ile alır hisseder ve aldıklarını bir kenara koyar, not eder çocuk. Biz çocuklarımıza küçük/bebeklik çağlarından ninnilerimizi, masallarımızı, hikayelerimizi, müziğimizi duyurmalıyız ki çocuğumuzun kalbi, kulakları, zihni evreni aşinalık kazansın, genişlesin.

Okumaya devam et “ÇOCUK ve KİTAP 1 /Koşmalı Çocuklar Yorulana Dek Hayellerinde”

Share Button

BİR SAHAFÇININ GÜNLÜĞÜ 4

Sadece, yazları sahafçı dükkanına gitmezdim. Okulum yarım gündü, diğer yarım günümü dükkanda geçirirdim. Cumartesi ve pazarlarıda giderdim. Dükkandaki kitap kokusu, raflardaki yığınla kitaplar, her an gelen müşteriden yeni kitapların çıkabilme ihtimali çekerdi beni. tabi semaveri yakıp üzerinde demlenen bir dolu demlikte çekerdi. Arkadaşlarla buluşma yerimizdi. Amcamın sahafçı dükkanı aynı zamanda. Telefonun olmadığı veya yeteri kadar kullanma imkanıımızın olmadığı zamanlarda buluşma adresimizdi. Çayın kokusunu alan arkadaşlar tek tek damlardı. Kış günü ise elektirikli soba yakılıpr etrafına toplanılırdı.

Okumaya devam et “BİR SAHAFÇININ GÜNLÜĞÜ 4”

Share Button

KIRIK HANÇER/Ahmet Yılmaz BOYUNAĞA

Siva'nın Şimşeği Kırık Hançer

Hinduların uğruna canlar feda ettiği, onu korumak için her türlü fedakarlığı gösterdikleri kutsal silah. Sahibine büyük güç ve kudret verdiğine inanılan, karşısına çıkan ağaç, taş, demir her şeyi parçalayan olağanüstü güç.

Gazneli Mahmut'un ordusuna karşı kullanılacak olan bu tehlikeli sihan Hinduların elinden alınmalıydı. Ama nasıl? Ele geçimek isteyenleri korkunç bir sona sürükleyen Kırık Hançer'i kim yok edebilir?

Kırık Hançer'i ele geçirmek için verilen amansız mücadele sizleri macera dolu, keyifli b ir tarih yolculuğuna çıkarıyor. Bu heyecanlı romanda, tarihi olayları Ahmet Yılmaz Boyunağa'nın usta kaleminden zevkle okuyacaksınız.

                                                           Arka Kapak Yazısı

 

Birkaç yıl önce 7. sınıfların Türkçe dersine girerken öğrencilerimize okuttuğumuz bir kitaptı. Öğrenciler ikiye ayrılmıştı. Kitabı beğenenler ve beğenmeyenler diye. Tarihi romanları genelde erkek çocuklar seviyor. Kız öğrenciler kitabı olumsuz değerlendirmişlerdi. Belli yaşlarda cinsiyete bağlı ilgi farklılığından kaynaklanıyor diye düşünmüştüm. 200'e yakın öğrenciye aynı anda okuttuğumuz bir kitaptı.

kirikhancerkap

Ahmet Yılmaz Boyunağa'nın romanlarını çocukken ve öğretmenlik mesleğine başladıktan sonra birkaç defa okuma fırsatım oldu. Türkiye'de tarihi roman yazmak hem kolay hem zor sanırım.

Okumaya devam et “KIRIK HANÇER/Ahmet Yılmaz BOYUNAĞA”

Share Button

KARGAYA ŞARKI /Mehmet GÜLER

Yaşlı bir kargaydı…Gece kadar karaydı. o yüzden "Gecekarası" adını vermişlerdi ona… Kendine "Gecekarası" dendiği zaman üzülmüştü. Bu addan kurtulmak için beyazlaşmayı düşündü. Gidip ırmaklara, göllere, denizlere attı kendini. Her yıkandığı sudan daha beyaz çıkacağını umut etti. Yıkanma işi biter bitmez suyun aynasında kendini merakla, heyecanla seyretti. Aklanacağı yerde cilalanmış gibi daha bir parlaklaştı. Dolayısıyla daha bir karardı; yağlı, cilali zifiri karanlığa kesti….

                                                                                        Arka Kapak Yazısı

kargaya-sarki_avatar

 

 Kitabın arkasına kitabın içinden bir bölüm koymuşlar, iyide yapmışlar. Mehmet Güler'in akıcı dilinden damlalar. Mehmet Güler Kargaya Şarkı kitabını 2007'de yazmış. Yazar daha önce de çocuklar ve yetişkinler için kitaplar yazmış. Ben Mehmet Güler'i bu kitabıyla tanıdım. Diğer kitaplarını bilmem. Düşündüğüm ve hayalini kurduğum çocuk kitaplarına örnek olabilecek bir kitap çalışması olmuş. Yazara buradan içten teşekkür ederim.

Okumaya devam et “KARGAYA ŞARKI /Mehmet GÜLER”

Share Button

MAVİ RÜYALAR GÖREN ÇOCUK

mavi rüyalar gören çocuk

Gittim ta eski zamanlarıma, çocukluğuma gittim. Yazları köyümüze giderdim. ilk gittiğim zamanlarda elektrik yoktu sonradan geldi. Yeşilliğin aralarına gizlenmiş kerpiç evler, geniş odalar, yer minderleri ve anneannem dağ gibi bir kadın. yaşama ve zor koşullara karşı dirençli.

Akşam olmuş, çok geç bir vakit değil ama sabah çalışma var  elektrik yok. idare lambasıyla aydınlatılmaya çalışılan koskoca bir oda. Okumaya devam et “MAVİ RÜYALAR GÖREN ÇOCUK”

Share Button