Bu hafta öğrencilerimle birlikte Cennet Kapısı kitabını okudum. Yaklaşık 120 öğrencim var. Bu hafta bu kitaptan sınav yapıcam öğrencilerimi, bakalım ne kadarı, ne kadar okumuş göreceğiz.
Kitabın gözüme çarpan olumlu ve dikkat çekici yönlerine değinmek istiyorum. Önce olumlu yönlerden başlayayım. 5. 6. 7. 8. sınıf öğrencilerinin rahatlıkla okuyacağı bir kitap. Yazar dili fazla zorlamamış, anlatımı akıcı. İçerisinde olumsuz durumlar yok. Öğretmen arkadaşlar okutursa herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmazlar.
Genelde öğrencilerim kitabı beğendiler. Bu yönüyle çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak ve Çanakkale Savaşı'yla ilgili bilgilendirmek için okutulmaya değer bir kitap. Bir kitabı okurken öğrencilerin sıkılmaması ve kitabın içine yani olay akışına kendilerini kaptırmaları gerekiyor. Kitap bunları sağlamış.
Yazar Yusuf Dursun kitapta farklı öyküleri bir araya getirmiş. Öykülerin özenle seçildiği anlaşılıyor. Bölüm başlarında veya ortalarında konuyla ilgili şiirlere başvurması kitabı renklendirmiş yani yazar düz anlatımın, sıkıcılığın dışına çıkmış.
Bazı bölümlerde güzel çizimler kullanılmış, yazılar iç içe geçmemiş görsel anlamda gözü yormayan bir yapıda editöryal bir çalışma yapılmış. Kitabın kapak, dış ve iç tasarımını beğendiğimi söyleyebilirim.
Yazarın kitaba aldığı öyküler ve bu öyküleri ele alış şekli/dili çocukların Çanakkale ile ilgili iç yaşantı/deneyim oluşturmasına olanak veriyor. Öğrencilerimin "bu anlatılanlar gerçek mi Hocam" sözlerinden etkilendikleri anlaşılıyor. Kitap Çanakkale ile ilgili merak oluşturma noktasında başarılı. diğer okuttuğum birçok kitaba göre öğrencilerim bu kitabı çabuk okudular.
Yazar öyküleri işlerken milli ve manevi yönü ön plana çıkararak Çanakkale'nin arkasındaki asıl ögeyi, enerjiyi hissettirmiş.
Gelelim kitabın dikkatimi çeken özellikleri :
Yazar kitabı üç kahraman/karakter üzerine kurgulamaya çalışmış. Mertcan, Atakan ve Hülya. Fakat karakterler yeteri kadar işlenmemiş, kitabın tamamında yer yer aktif olsalarda karakterler pasit kalmış. Yazar kitaba roman diyebilmek için Çanakkale öykülerini birleştirebilmek için karakterler oluşturmaya çalışmış. Şunu demeye çalışıyorum. Kabaca bir çocuk romanında yer verilen kişi, eğer kitap okunup bittikten sonra yürüyüp kitabın içinden çıkıp okuyucunun zihninde bir süre dolaşıyorsa tavır ve davranışları ile okuyunun zihninde yer ediyorsa o kişi karakter olmuş demektir.
Dünya çocuk edebiyatı "macera" diye nitelendirdiğimiz türdeki kitapların hemen hemen tamamında üç karakter kullanılıyor. ikisi erkek biri kız Yazar çeviri çocuk kitaplarından karakter oluşturma konusunda esinlenmiş.
Gelelim Afacanların zaman yolcuğu yapma konusunda. bu yönüyle kitap bilim kurgu niteliği taşıyor gibi. gibi diyorum çünkü bilim kurgu kitapları kendi gerçekliğinde/kurmacasında zaman yolculuğunun nedenlerini/olabilirliğini açıklar. Buna yazar başvurmamış/vuramamış. Hülya'nın ninesinden aldığı pusula ile topun namusu arasında bir ilişki kurulmuş soru şu Neden iki araç pusula ve top bir aya geldiğinde sinyal çalışıyor/Neden zaman yolculuğu yapabiliyor Afacanlar.
Örnek verecek olursak Jules Verne kitaplarını yazdığı dönemde "uçarı" olabilecek bilim kurgu unsurları kullanır, ama tüm kitaplarında bu bilim kurgu mantığını ve kitabın kurmaca gerçekliğini sağlıklı zemine oturtur. Yusuf Dursun Çanakkale kitabında bu zemini kuramamış, kitaba ancak bilim kurgu gibi diyebilirim.
Eğer zamanda yolculuk anahtarı kullanılarak bir roman yazılacaksa iyi düşünülmesi gerekmektedir. Yoksa kurgu sırıtır neden mi? Eğer bir kahraman zamanda yolculuk yapmışsa başka bir zamanı yaşamaya başlamış demektir ve mekanın olmadığı bir zaman olmaz yani bir zamandaysa mutlaka o mekanı hisseder, bu kitapta Afacanlar başka bir zaman gidiyorlar ama o zamanın ait olduğu mekana tesir edemiyorlar. Bir yer hariç Atakan'ın iki kişilik ordu bölümünde etkisi var. Yazar burada başka bir zamanda başka mekana tesir etmeyi iman gücüne bağlıyor gibi.
Kitabın her bölümü farklı öykülerden oluşmuş ve her öykünün olayı ve akışı farklı, kitap romandan çok öyküler demetini andırmış. Ortak unsur Afacanların zaman yolculuğu yapması ve bu olaylara şahit olması.
kitabın çocuklar tarafından okunabilir olması yazarın kurgusundan çok Çanakkale öykülerinin dramatik ögeler taşıması yani okunabilirlik yazarın kitabına koyduğu öykülerin gücünden kaynaklanıyor. Tabi şu konuda Yazarın hakkını vermek lazım yazar öyküleri dil anlatım yönünden çocuklara uygun şekilde anlatmış.
Bir diğer hususta kitabı bitirdikten sonra Çanakkale öyküleri diye interneti karıştırayım dedim. Yazarın kitapta yer verdiği bazı öykülere rastladım. Bu da ayrıca dikkatimi çekti…
NOT: Kitap okunmayan bir ülkede en azından çocukların dikkatini ve ilgisini çeken bir kitap yazdığı için Yusuf DURSUN'a teşekkür ederiz. Bizim dikkat çekici noktaları dile getirme çabamız çağlar ötesi çocuk metinleri oluşturma yolunda düşüncelerimizdir. Selam ve Dua ile
Bir yanıt yazın