Alp Dağları’nda büyükbabasıyla çok mutlu bir yaşam süren Heidi, eğitim görmesi ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir kıza arkadaşlık etmesi için Frankfurt’a götürülür. Ama dağlarda doğayla ve sevgiyle dolu bir yaşam sürdükten sonra, şehrin kasvetli havası minik kızı hasta eder. Heidi’nin dağlara ve büyükbabasına olan düşkünlüğü sonunda herkese mutluluk getirecek bir dizi olaya yol açar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği 100 Temel Eser arasında yer alan Heidi, hemen hemen bütün dünya dillerine çevrilmiş ve tüm dünya çocuklarının zevkle okuduğu bir klasik haline gelmiştir. Heidi 1980’lerde, Japonlar tarafından çizgi film haline getirilmiş ve bu çizgi film ülkemizde TV’de gösterildiğinde büyük ilgi çekmiştir. |
||
|
||
Çevirmen | : | Saffet Günersel |
|
||
Orijinal Adı | : | Heidi |
|
||
Yılı | : | 2007 |
|
||
ISBN | : | 9789944882743 |
|
||
Genişlik | : | 13 |
|
||
Yükseklik | : | 19,5 |
|
||
Sayfa Sayısı | : | 256 |
DÜNYA ÇOCUK EDEBİYATI/KÖK ESERLER 3/ DEMİRYOLU ÇOCUKLARI
Demiryolu Çocukları Londra’nın zengin bir semtinde oturan Roberta, Peter ve Phyllis çok mutlu bir yaşam sürüyorlardı. Ancak ailelerinin başına gelen bir şanssızlık sonucu büyük şehirdeki hayatlarına veda etmek zorunda kaldılar. Babaları uzun bir süreliğine uzaklara gidince, çocuklar anneleriyle birlikte küçük bir köye taşındılar. Köyde yaşamanın bazı zorlukları vardı ve başlangıçta çok şaşırtıcı şeyler gördüler. Ancak zamanla yeni dostlar edinince, köy hayatının da çok eğlenceli ve hatta maceralı olabileceği ortaya çıktı. |
||
|
||
Çevirmen | : | Fügen Yavuz |
|
||
Orijinal Adı | : | The Railway Children |
|
||
Yılı | : | 2010 |
|
||
ISBN | : | 9789944887618 |
|
||
Genişlik | : | 13 |
|
||
Yükseklik | : | 19,5 |
|
||
Sayfa Sayısı | : | 216 |
DÜNYA ÇOCUK EDEBİYATI /KÖK ESERLER 2 / ÇALINAN TAÇ
Çalınan Taç (Prens ile Dilenci) hikâyesi 16. yüzyılda, bir sonbahar günü, İngiltere’nin Londra kentinde başlar. Sefil mi sefil buz gibi bir evde fakir bir ailenin istenmeyen çocuğu Tom Canty dünyaya gelir. Onunla aynı anda İngiltere’nin en zengin ailesinin de bir çocuğu olur. Ülkede herkesin aylardır heyecanla beklediği ve bir gün kral olarak taç giyip tahta çıkacak olan Edward Tudor’dur bu çocuk. Zavallı Tom her gün açlıkla savaşıp dilenmesi için sokaklara salınırken, Galler’in genç prensi Edward görevleri yalnızca ona bakmak olan bir hizmetkâr ordusuyla yaşamaktadır. Günün birinde bu iki çocuk karşılaşır. Çocuklar sırf eğlence olsun diye giysilerini değiş tokuş ederler ve heyecanlı bir macera başlar.
Çalınan Taç (Prens ile Dilenci) Mark Twain’in çocuklar için yazdığı tek romandır. Ancak bu sözlerden çocuksu bir dille yazıldığı ya da yalnızca çocuklara göre yazılmış bir eser olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Tam tersine bu roman pek çok alanda çığır açmış bir eserdir.
Çevirmen | : | Yasemin Akbaş |
|
||
Orijinal Adı | : | The Prince and the Pauper |
|
||
Yılı | : | 2011 |
|
||
ISBN | : | 9786053601760 |
|
||
Genişlik | : | 13 |
|
||
Yükseklik | : | 19,5 |
|
||
Sayfa Sayısı | : | 280 |
TOHUM İZCİLERİ -3- / MELTEM ERİNÇMEN KONOĞLU

Yazar: MELTEM ERİNÇMEN KONOĞLU
Güneş Gezegeni Dizisi'nin 3. kitabı olan Tohum İzcileri'nde yine soluk soluğa bir serüven bitmek bilmeyen heyecan var. Korkunç sel baskınının üzerinden çok da zaman geçmeden, fanus yaşayanları başka bir olayla sarsılır: Deprem…
Zaten kısıtlı olan yiyecek stoklarında baş gösteren azalma, herkesi yeni bir arayışa iter: Bir efsane gibi kulaktan kulağa yayılan Tohum Bankaları'nı bulmak…
Böyle bir kez daha Can ve arkadaşları, Dış Dünya'da tehlikeli ve heyecanlı bir maceraya başlar.
Okumaya devam et “TOHUM İZCİLERİ -3- / MELTEM ERİNÇMEN KONOĞLU”
TOHUM İZCİLERİ / MELTEM ERİNÇMEN KANOGLU
Güneş Gezegeni Dizisi'nin üçünkü kitabı olan Tohum İzcileri'inde yine soluk soluğa bir serüven, bitmek bilmeyen heyecan var.
Korkun se baskının üzerinden çok da zaman geçmeden, fanus yaşayanları başka bir olayla sarsılıyorlar DEPREM.
Zaten kısıtlı olan yiyecek stoklarında baş gösteren tükeniş, herkesi yeni bir arayışa itiyor. Bir efsane gibi kulaktan kulağa yayılan Tohum Bankalarını bulmak.
Tabii iş yine Can ve arkadaşlarına düşüyor ve dış dünyada hem tehlikeli, hem heyecanlı bir serüven daha başlıyor…
Arka Kapak Yazısı
Son yıllarda okuduğum çocuk edebiyatı alanındaki kitaplar içinde bilim kurgu türünde yazılmış derli toplu bir kitap Tohum İzcileri. Güneş Gezegeni Dizisi serisinin 3. kitabı Tohum İzcileri
Dünya çevre felaketlerne mağruz kalmış ve insanlar fanuslarda yaşamakta, kitap yıkıcı bir depremle başlıyor. Yıkılan fanuslar insanların yaşam düzenlerini bozuyor. Dünya birçok bakımdan yaşanmaz duruma gelmiş, gündüzleri yakıcı güneş ışıkları, tükenen ve azalan bitki türleri… Kısaca kitaba göre dünyanın ritmi bozulmuş, bozulmuş derken bunu başkaları gelip bozmamış insan eliyle dünya o hale gelmiş.
DEYİMLER ve ÖYKÜLERİ 1/ SELİM GÜNDÜZALP
Türkçe'nin deyimler yönüyle zengin bir hazineye sahip olduğu şüphesizdir. Hepimiz konuşmalarımızda ve yazılarımızda bu hazineden faydalanırız ama çoğumuz, kulllandığımz deyimlerin kaynağından habersiz olduğu da bir gerçek. Bunun en önde gelen sebeplerinden biri bu deyimlerin ilk kullanıldığı durum ve olayların öykülerine ulaşabileceğimiz derli toplu bir çalışmanın hali hazırda bulunmayışıdır. işte Deyimler ve Öyküler dizisi bu sahadaki eksikliği gidermek amacıyla hazırlandı…
Arka Kapak Yazısı
Arka kapakta belirtildiği gibi bu alandaki ciddi bir boşluğu bu seri doldurmaktadır. Uzun yıllar bu boşluğun bir şekilde farklı çalışmalarla doldurulmasını bekledim. Öğrencilerime kitap seçimi yapmak için kitabevine gittiğimde bu seri ile karşılaştım. Seri 7 kitaptan oluşmaktadır. Zaman buldukça diğerleri ile ilgili kanaatlarımı burada paylaşmayı düşünüyorum.
Kitap ince olmasına rağman 60 70 deyim sığdırılmış olması içeriğin verimli ve dolu olduğunu göstermekte…Yazar deyimleri öykülendirirken kısa tutmuş bu küçük yaş grup öğrencileri için bir avantaj. Kitabı okurken sıkılmamalarını sağlamaktadır. Deyimler A harfinden Z harfine alfabetik olarak sıralanmış. Her deyim kendi içerisinde çıkış kaynağına uygun /anlamına uygun/gönderilerine uygun kısa öykülerle kitapta yer bulmuş. Deyim başlıklarının üstü deyimin anlamına uygun resimlendirilmiş. Bu öğrenciler tarafından cezbedici bir yöndür.
ÇOCUK ve KİTAP 3 / OKUMAYA KARŞI DİRENÇLİ ÇOCUKLAR
Birkaç yıldan beri, çalıştığım okulda öğrencilerime seri şekilde kitaplar okutuyorum. Bu süreçte bir takım gözlemlerim oluştu. Bu gözlemlerimden biri de "okumaya karşı dirençli çocuklar" Bu çocuklar etrafımızda her zaman bulunuyor. Bu dirençli çocukların kitap okumaya karşı birkaç kilasik davranışları var. Bunlardan biri; ne tür kitap verirseniz verin şu cümleyle karşılaşırsınız "Hocam çok sıkıcı!" aslında bu cevap şu anlama geliyor. "Hocam kitap okumak çok sıkıcı" ve bunu anne babalarına ve öğertmenlerine karşı KOZ olarak bilinçli şekilde kullanıyorlar. Bu cevapla öğretmenlerinin okuma konusunda üzerlerinde oluşturacağı baskıyı azaltıyorlar. Veya savunma mekanizması olarak yüklemeyi seçilen kitaba vererek. Öğretmenin kitap seçme konusunda "yetersiz" imasını hissettiriyorlar.
Okumaya devam et “ÇOCUK ve KİTAP 3 / OKUMAYA KARŞI DİRENÇLİ ÇOCUKLAR”
GÜMÜŞ KANAT / CAHİT UÇUK
Minicik yüreklerin, sevgiye ve umuda en çok ihtiyaç duydukları zamanda ortaya çıkar Gümüş Kanat. O, kaybolmayan ümitlerin, hayallerin, ideallerin, günden güne çoğalan sevginin sembolüdür. Küçük yaşta hayatın acı yüzüyle tanışan Kemal; bütün zorlukları sevgi, gayret ve dostluğun en çok da Gümüş Kanat'ın yardımıyla aşar. Onun ardında kara günlerden mavi hayalleri yükselir. Acıları biter güzelliklere kavuşur.
Yazarın akıcı, sade ve sevgi dolu kaleminden Gümüş Kanat'ı tanımaya ne dersiniz?..
Arka Kapak Yazısı
Çocukluk yıllarımda Cahit Uçuk'un kitaplarını görmüşsemde fark edememişim. Çocukluğumda okuyamadım/okumadığım bir kitabı Gümüş Kanat. İlk defa, öğrencilerime ne okutayım diye araştırma yaparken karşılaştığım kitaplardan biri.
Bir ailenin maddi olarak dramatik çöküşü üzerine kurgulanmış, Kemal ise o ailede mutlu bir çocuk idi. Mutlu bir çocuktu diyorum çünkü babası elini matbaa makinasına kaptırır, çalışamaz olur Kemal'in mutluluğu değişen şartlar sonucunda biter. Annesi çalışmaya başlar. Bu mutluğu yazar ilk bölüme adını vererek gösterir "Güzel Günler" arkasından "Alın Yazısı" bölümünde değişen şartları ortaya koyar. Babanın eli ezilmiştir ve evin reisi olan adam "Celil" artık yardıma muhtaç biridir ve kendisini değersiz hisseder. Anne evin işlerinin yanında bir işe girer (Günümüzde böyle fedakar kadınlar azaldı sanırım sadece kadınlar değil evine düşkün evine sahip çıkan erkeklerde azaldı sanırım)
Kitaba ismini veren Gümüş Kanat'lı Kuş babasının kurtardığı ve iyi olana kadar Kemal'in baktığı kuş çöken bir çocuğun psikolojik travmasına iyi gelir, Kemal'le kuş konuşur.
ÇANAKKALE / CENNET KAPISI -YUSUF DURSUN-
Bu hafta öğrencilerimle birlikte Cennet Kapısı kitabını okudum. Yaklaşık 120 öğrencim var. Bu hafta bu kitaptan sınav yapıcam öğrencilerimi, bakalım ne kadarı, ne kadar okumuş göreceğiz.
Kitabın gözüme çarpan olumlu ve dikkat çekici yönlerine değinmek istiyorum. Önce olumlu yönlerden başlayayım. 5. 6. 7. 8. sınıf öğrencilerinin rahatlıkla okuyacağı bir kitap. Yazar dili fazla zorlamamış, anlatımı akıcı. İçerisinde olumsuz durumlar yok. Öğretmen arkadaşlar okutursa herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmazlar.
Genelde öğrencilerim kitabı beğendiler. Bu yönüyle çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak ve Çanakkale Savaşı'yla ilgili bilgilendirmek için okutulmaya değer bir kitap. Bir kitabı okurken öğrencilerin sıkılmaması ve kitabın içine yani olay akışına kendilerini kaptırmaları gerekiyor. Kitap bunları sağlamış.
OSMAN AKKUŞAK’IN ÇOCUK EDEBİYATINDAKİ HAMLIĞI
Osman Bey'i şahsen tanımam, yazılarını ise denk geldikçe okurum. Bu okuma isteğim sanırım Yeni Şafak gazetesinin eski okuyucularından olmamdır. Gazetenin internet sitesini şöyle bir karıştırırken Osman Bey'in Gülten Dayıoğlu ile ilgili yazısıyla karşılaştım.
Osman Akkuşak'ın Gülten Dayıoğlu Yazısı
Çok şaşırdığımı söyleyebilirim. Benim öğrencilerime okuttuğumda fiyasko yaşadığım Gülten Dayıoğlu'nun çocuk edebiyatı yönünü/kitaplarını yazar yere göge sığdıramıyor. Aceba Osman Bey başlığı yanlış mı atmış diye kendime sormadım diyemem.
Okumaya devam et “OSMAN AKKUŞAK’IN ÇOCUK EDEBİYATINDAKİ HAMLIĞI”