BİR SAHAFÇI’NIN GÜNLÜĞÜ 1

Doğa topraktan yeniden fışkırmıştı köyümde. Ekinler sürgün vermişti. Ağaçların boyunları bükülmüştü meyvelerinden. Köyümün içinden geçen akarsu nazlı ve coşkun akardı. Yazları iple çekerdim. Yan yana yapıştırılmış evlerin olduğu, dar sokakların olduğu mahallemin dışında bambaşka dünyaya, bambaşka yaşamlara açılırdı köyüm. Hiçbir betona rastlamadan özgürce koşardım. Kerpiştendi dedemin evi, her sabah uyandığımda mertekleri sayardım ve sabahları yayılmaya giden, ahırdan çıkan hayvanları…

Hayatımda kalıcı birkaç izden biriydi köyde geçirdiğim zamanlarım. Bir yaz günüydü köyde. Babam işleri nedeniyle bizi köye bırakır giderdi ve ara sıra haftasonları gelirdi. Zihnimi yokladığımda 4. sınıfı okuyacaktım o yazdan sonra. O yaz günlerinden birinde, bir sabah uyandığımda babam gelmişti, namaz kılıyordu. Selam verdikten sonra döndü ve bana "Amcan kitapçı dükkanı açtı" dedi. Bu cümle hayatımda neleri değiştirecekti o an anlamadım. Nedensiz sevindim. Belkide Amcamın bir iş yapıyor olmasıydı sevinmemin nedeni bilmiyorum.

Okumaya devam et “BİR SAHAFÇI’NIN GÜNLÜĞÜ 1”

Share Button

KIRIK HANÇER/Ahmet Yılmaz BOYUNAĞA

Siva'nın Şimşeği Kırık Hançer

Hinduların uğruna canlar feda ettiği, onu korumak için her türlü fedakarlığı gösterdikleri kutsal silah. Sahibine büyük güç ve kudret verdiğine inanılan, karşısına çıkan ağaç, taş, demir her şeyi parçalayan olağanüstü güç.

Gazneli Mahmut'un ordusuna karşı kullanılacak olan bu tehlikeli sihan Hinduların elinden alınmalıydı. Ama nasıl? Ele geçimek isteyenleri korkunç bir sona sürükleyen Kırık Hançer'i kim yok edebilir?

Kırık Hançer'i ele geçirmek için verilen amansız mücadele sizleri macera dolu, keyifli b ir tarih yolculuğuna çıkarıyor. Bu heyecanlı romanda, tarihi olayları Ahmet Yılmaz Boyunağa'nın usta kaleminden zevkle okuyacaksınız.

                                                           Arka Kapak Yazısı

 

Birkaç yıl önce 7. sınıfların Türkçe dersine girerken öğrencilerimize okuttuğumuz bir kitaptı. Öğrenciler ikiye ayrılmıştı. Kitabı beğenenler ve beğenmeyenler diye. Tarihi romanları genelde erkek çocuklar seviyor. Kız öğrenciler kitabı olumsuz değerlendirmişlerdi. Belli yaşlarda cinsiyete bağlı ilgi farklılığından kaynaklanıyor diye düşünmüştüm. 200'e yakın öğrenciye aynı anda okuttuğumuz bir kitaptı.

kirikhancerkap

Ahmet Yılmaz Boyunağa'nın romanlarını çocukken ve öğretmenlik mesleğine başladıktan sonra birkaç defa okuma fırsatım oldu. Türkiye'de tarihi roman yazmak hem kolay hem zor sanırım.

Okumaya devam et “KIRIK HANÇER/Ahmet Yılmaz BOYUNAĞA”

Share Button

YARALI SERÇE/Hasan Nail CANAT

Ay ışığında karlı dağların seyrine doyum olmaz. Gündüzleri güneş ısısıyla çözülen, yumuşayan kar, geceleri sertleşir ve buz tutar. Sivri tepeler bir ayna gibi ışıldar. Ay ışığında seyrine doyum olmaz bu dağların, ama sıcak bir evin penceresinden seyredebilirseniz… Sığınacak bir eviniz yoksa ve dağlarda kalmaya mecbursanız, çektiğiniz sıkıntılar size bu güzellikleri fark ettirmez.
Yaralı Serçe, Yıldırım Reis ve beraberinde dağlarda bağımsızlık mücadelesi veren Kerim’in gösterdiği kahamanlıkların hikayesi…

                                                                                            Arka Kapak Yazısı

Çocukluğumda tanıdım. Yaralı Serçe'yi. Bizden biriydi. Biz kimiz sorusunu o zamanlar sordum kendime. Bu topraklarda ötekileştirilendik. Vebalıydık. Cüzzamlıydık. Dini, geleneği ve geçmişi örsleyen, geleceği pozitivizmin (akılcılığın) kucağında arayan entellüktellerin, yönetici kadroların tırpanladığı, ötekileştirdiği nesillerdik. 28 Şubatları gördük. Her gün tvlerde dine küfredildiği, aşağılandığı zamanlara şahit olduk. Hepsini yazdık karakaplı defterimize, not ettik.

yaralı serçe

En çokta Kerim'in Moskof köpeklerine karşı silah alıp dağa çıkışını sevdim. Yokluğun ve çocukluğun içerisinde var olmasını sevdim.  Yaralı Serçe'nin hocası, babası gibi sevdiği Yıldırım Reis'in kararlığını ve Allah'a karşı itimatını sevdim. Bastırılmış, susturulmuş ötekiliğimizin içinde bağıran, çağıran, bende varım diyen yanımızı temsil ettiği için kitabın yazarını sevdim.

Okumaya devam et “YARALI SERÇE/Hasan Nail CANAT”

Share Button

KARGAYA ŞARKI /Mehmet GÜLER

Yaşlı bir kargaydı…Gece kadar karaydı. o yüzden "Gecekarası" adını vermişlerdi ona… Kendine "Gecekarası" dendiği zaman üzülmüştü. Bu addan kurtulmak için beyazlaşmayı düşündü. Gidip ırmaklara, göllere, denizlere attı kendini. Her yıkandığı sudan daha beyaz çıkacağını umut etti. Yıkanma işi biter bitmez suyun aynasında kendini merakla, heyecanla seyretti. Aklanacağı yerde cilalanmış gibi daha bir parlaklaştı. Dolayısıyla daha bir karardı; yağlı, cilali zifiri karanlığa kesti….

                                                                                        Arka Kapak Yazısı

kargaya-sarki_avatar

 

 Kitabın arkasına kitabın içinden bir bölüm koymuşlar, iyide yapmışlar. Mehmet Güler'in akıcı dilinden damlalar. Mehmet Güler Kargaya Şarkı kitabını 2007'de yazmış. Yazar daha önce de çocuklar ve yetişkinler için kitaplar yazmış. Ben Mehmet Güler'i bu kitabıyla tanıdım. Diğer kitaplarını bilmem. Düşündüğüm ve hayalini kurduğum çocuk kitaplarına örnek olabilecek bir kitap çalışması olmuş. Yazara buradan içten teşekkür ederim.

Okumaya devam et “KARGAYA ŞARKI /Mehmet GÜLER”

Share Button

OTANİ KÖYÜ / Dr. İlker SALMAN

Bizim Jules Verne'miz vardı. Çocukken dünyanın merkezine gidip gelmiştik onla, aya yolculuk yapmış, dünyanın merkezine seyahat etmiştik. Denizin altında 20.000 fersah yol almıştık.ilginç gelmişti. Jules Abi nerden buluyor bu konuları demiştik, bizde neden yok böyle kitaplar ya demiştik hatta hayretler içinde kalmıştık. Jules Abinin kitaplarını devalarca okumuştuk. Kitapları biizi düşlere sokmuştu. Aklımızı allah bullak etmişti Jules Verne.Böyle şeyler olabilir mi demiştik. Ama oldu. bilim kurgu kitaplarının özelliğide düş kurmaları insanoğluna düşsel ütopya gelecekler kurması.

otani köyü

Bazı öğrenciler vardır. Bakınca bilim  adamı dersiniz. Her şeyi sorarlar, meraklıdırlar. Bir mekanik aletin işleyişini, uzay boşluklarını, hidrojen, nidrojen… ilgilerini çeker. Bitmez tükenmez meraklarını parlatırlar. Her sınıftan birkaç tane çıkar böyle öğrenci. Bu tür öğrencilerin ilgi alanlarına göre kitap derseniz OTANİ KÖYÜ.

Okumaya devam et “OTANİ KÖYÜ / Dr. İlker SALMAN”

Share Button

ZAMAN DEDEKTİFLERİ 1/ Fabian Lenk

ÖLÜLER KENTİ'NDE KOMPLO

kbbbeyaz327

Gençken "Geleceğe Dönüş" filmleri vardı defalarca izlemiştik. Geleceğe gitmek ilginç gelmişti. Bu filmlerden sonra "Terminatör" filmi hayatımıza girmişti. İnsanın içindeki sonsuzlukta varolma çabasının yansımasıydı adeta. İnsanı geçmiş ve gelecek "bilinmezlik" her daim cezbetmiştir. Merak, ilginçlik ve beriyi, öteyi görme çabasına itmiştir. "Zaman Yolculuğu" kavramı birçok bilim kurgu kitap ve filmlerinde belli dönemler bolca kendini göstermiş, okuyucu ve izleyici kitleside oluşturmuştur.

Okumaya devam et “ZAMAN DEDEKTİFLERİ 1/ Fabian Lenk”

Share Button

DÜNYAMIZIN İLK ŞAFAĞI /BİLGİN ADALI

Dunyamizin-Ilk-Safagi-5631

 

Kentli insanın, dar mekanın sıkışıklığından çıkmak için, keşfettiği unsurlardan birkaçı "zaman yolculukları" ya da "arkeolojinin kullanımı" bu iki anahtarı merkeze alan belki yüzlerce film çekilmiştir. Yüzlerce kitap yazılmıştır. Bu anahtarlar dar mekanın ötesine geçmek için keşfedilmiş öğeler olarak düşünebiliriz. Anahtar diyorum çünkü bu iki unsurun işlendiği film ve kitapların temaları farklı.

Son yıllarda ülkemizde çocuk/gençlik kitaplarında "zaman yolculuğu" ve "arkoloji" anahtarının kurgulanması arttı. Bu birazda insanın ihtiyacı gibi görülebilir. Farklı mekanlara açılamayan insan hayal dünyasında dolaşmak istiyor. Veya bir furya diye düşünürsek biri pazarı yakaladığı zaman aynı türden, benzer kitaplar mantar gibi çoğalıyor. Artık hangisine inanırsanız tercih sizin.

Okumaya devam et “DÜNYAMIZIN İLK ŞAFAĞI /BİLGİN ADALI”

Share Button

MAVİ RÜYALAR GÖREN ÇOCUK

mavi rüyalar gören çocuk

Gittim ta eski zamanlarıma, çocukluğuma gittim. Yazları köyümüze giderdim. ilk gittiğim zamanlarda elektrik yoktu sonradan geldi. Yeşilliğin aralarına gizlenmiş kerpiç evler, geniş odalar, yer minderleri ve anneannem dağ gibi bir kadın. yaşama ve zor koşullara karşı dirençli.

Akşam olmuş, çok geç bir vakit değil ama sabah çalışma var  elektrik yok. idare lambasıyla aydınlatılmaya çalışılan koskoca bir oda. Okumaya devam et “MAVİ RÜYALAR GÖREN ÇOCUK”

Share Button

ÖLÜMSÜZ ECE /GÜLTEN DAYIOĞLU

ÖLÜMSÜZ ECEBu hafta öğrencilerimle birlikte Ölümsüz Ece kitabını okuyorum. Öğrencilerim 5. Sınıf okuyorlar. Yaklaşık 130 öğrenci ve tamamı Ölümsüz Ece kitabını okuyor. Bu kitabı öğrencilerime seçmemde iki şey öncülük etti. Birincisi kitabı birkaç yıl önce hızlıca okumuş olmam diğeri yazarın daha önce okuttuğum “Midos Kartalı’nın Gözleri” kitabı. İlk okuduğumda öğrencilerimin bu kitabı rahatlıkla okuyacağını düşünmüştüm ve sahadaki tecrübem bugünkü kadar sağlıklı değerlendirme yapmaktan yoksundu. Okumaya devam et “ÖLÜMSÜZ ECE /GÜLTEN DAYIOĞLU”

Share Button

SABIRSIZ OLMA YAKINDA GÖRÜŞECEĞİZ :)

Çocuk/Gençlik edebiyatı takipçisi

Bakalım neler çıkacak ortaya…

Yinede okumak istersen sana bir yazı yazdım OKU

Kurt kızımı yiyecek yoksa kız sevgisiyle kurdu ehlileştirebilecek mi?

13242818-little-red-riding-hood-with-wolf

[juiz_sps buttons="facebook, twitter, google"]

Share Button